İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

13Nis2015

Tespit (İşe İade İstemli) Davası

Dosya Kategorisi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. ANKARA 12. İŞ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO: 2015/842 Esas

KARAR NO : 2015/1275

DAVACI VEKİLİ : Av. CANAN CEYRAN - Simon Bolivar Cad.  No:21/2 Çankaya/ ANKARA

DAVA : Tespit (İşe İade İstemli)

DAVA TARİHİ : 13/07/2015

KARAR TARİHİ : 01/12/2015

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit (İşe İade İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

 

DAVA : 

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette 18/04/2011 -17/10/2014 tarihleri arasında belirsiz süreli iş akdi ile Genel Müdürlüğü bağlı olarak Ankara Şube Müdürlüğü görevinde çalıştığını, 17/10/2014 tarihinde iş akdi davalı işveren tarafından "işyerinin ve işin gereklerinden" kaynaklanan nedenler sebebiyle, tüm yasal hakların ödenmesi suretiyle 17/10/2014 tarihi itibariyle ve ihbar öneli ücretinde peşin ödenmek suretiyle davacının iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti kararı ile birlikte, davalı işverenin davacının 1 ay içinde işe başlatmasına, başlatılmaması halinde davacı işçiye 8 aylık ücreti tutarında tazminat ödenmesine, kararın kesinleştirilmesine kadar çalıştırılmadığı süreler için 4 aylık ücret ve diğer tüm haklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

 

SAVUNMA :

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketinde Ankara Şube Müdürü ünvanı ile görev yapmaktayken 17/10/2014 tarihinde bildirim süresine ait ihbar tazminatı da peşin olarak ödenmek suretiyle iş akdinin feshedildiğini, tüm hakların kendisine ödendiğini, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek reddini savunmuştur.

 

DELİLLER VE GEREKÇE :

Mahkememizce; tarafların gösterdiği deliller toplanmış, SGK kayıtları, işyeri kayıtları celp edilmiş, tanık beyanları alınmış, tüm deliller birlikte değerlendirilmiş, yapılan yargılama sonucunda; 2014/1197 esas 2015/346 karar sayılı, davanın reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2015/16068 Esas, 2015/20485 Karar sayılı ilamı ile; " Davacının davalı işyerinde 18.04.2011-17.10.2014 tarihleri arasında, Ankara  "Ankara Şube Müdürü" olarak çalışmış, iş sözleşmesi “iş yerinin ve işin gereklerinden" kaynaklanan nedenlerle tüm parasal haklar ödenmek suretiyle 17.10.2014 tarihinde feshedilmiştir” şeklindeki fesih bildirimi ile sona erdirildiği, davacının işveren vekili sayılabilmesi için işyerinin bütününü sevk ve idare yetkisine, ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartının aranacağı, davacının unvanının şube müdürü olduğu, görevleri arasında şube için işe alım görüşmeleri yapmak, görüş ve değerlendirmelerini yöneticilerine aktarmak, birlikte alınan kararı uygulamak olduğunun belirtildiği,  yetkilerinin ise 1.derece imza yetkisi, şubeyi şirket adına üçüncü kişilere karşı temsil yetkisi, insan kaynakları süreçleri ile ilgili genel müdür ve genel müdür yardımcısı ile birlikte onay yetkisi olduğu, davacının genel müdüre vekâlet yetkisi olduğu ise görev tanımında belirtilmediği, davacının insan kaynakları konuları ile ilgili olarak genel müdür yardımcısı ile yaptığı yazışmalarda aynen “N. ile görüştüm ve 1 nisanda başlayacak, 1.500,00 TL'de anlaştık, unvan olarak da müşteri ilişkileri elemanı olacak sanırım, bugün bana kimliğini gönderecek ben de giriş işlemleri için size göndereceğim, fatih de 31 Mart pazartesi son iş günü çalışacak ve ayrılacak”, “İ.'le anlaştık, yarın da başlamak istedi, ekte kimliğini gönderiyorum, yarın itibariyle giriş yapılmasını rica ediyorum”, “S. beyle anlaştık, pazartesi günü istifasını verecek ve eğer ihbarını kullandırmazlarsa hemen başlayacak”, “A. hanımla anlaştık, pazartesi günü başlayacak, bugün kimliğini, işe giriş için işlemleri için size gönderiyorum” şeklinde konuşmaların olduğu anlaşıldığı, davacının gerek görev tanımı gerekse genel müdür yardımcısı ile yapılan yazışmalar ve tüm dosya kapsamından davacının tek başına işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisinin bulunmadığı, davacının insan kaynakları süreçleri ile ilgili genel müdür ve genel müdür yardımcısı ile birlikte onay yetkisinin olduğu, davacının şube için işe alım görüşmeleri yaptığı ancak görüş ve değerlendirmelerini yöneticilerine aktarıp birlikte alınan kararı uyguladığı anlaşıldığından, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlandığı, bu sebeple davanın esasına girerek feshin geçerli olup olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacının iş güvencesinden yararlanamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu " gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar vermek gerektiği sonucuna varılmış, her ne kadar kısa kararın, birinci bendinin, ikinci cümlesinde "Türkiye Diyanet Vakfındaki işyerine iadesine" şeklinde hüküm kurulmuş ise de Türkiye Diyanet Vakfının davada taraf olmadığı, sehven yazıldığı, yazımın maddi hata niteliğinde olup 6100 sayılı HMK'nın 304. Maddesi uyarınca mahkemece kendiliğinden düzeltilmesinin mümkün bulunduğu gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

 

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-İşverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı … A.Ş. işyerindeki  İŞİNE İADESİNE,

2-Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının, fesih nedeni ve kıdemi dikkate alınarak dört aylık ücreti olarak belirlenmesine,

3-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar doğmuş bulunan en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,

4-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

5-Kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ölçümlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,

6-Davacı tarafından harcanan 89 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Dair; yasa yolu açık olmak üzere kararın tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde, mahkememize bizzat veya mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün temyiz edilebileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.