İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

13Nis2015

Tespit (İşe İade İstemli)

Dosya Kategorisi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

T.C. Ankara Batı 2. İŞ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2015/412 Esas

KARAR NO : 2015/93

DAVACI VEKİLİ : Av. CANAN CEYRAN - Simon Bolivar Cad.No:21/2 Çankaya/ANKARA

DAVA : Tespit (İşe İade İstemli)

DAVA TARİHİ : 25/12/2014

KARAR TARİHİ : 15/10/2015

KARAR YAZIM TARİHİ : 15/10/2015

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı şirkette 21/11/2013 - 30/11/2014 tarihleri arasında belirsiz süreli iş akdi ile "Saha Satış Elemanı" olarak çalıştığını, hiç bir gerekçe gösterilmeksizin iş sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin görevini eksiksiz ve en iyi şekilde yerine getirdiğini, işten çıkarılmadan önce görev yaptığı bölgelerde çalıştırılmak üzere, davalı tarafından işçi temini için Kariyer Net.sitesinden ilan verildiğini belirterek, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili Mahkemenin Bakırköy İş Mahkemesi olduğu, davanın süresinde açılmadığını, davacının İç Anadolu Bölge Satış Şefi olarak görev yaptığını, Çalışması sırasında sürekli görevini aksattığını, özellikle iş seyahatlarını yeterince yapmadığını, görevinin yapmama durumunun süreklilik arz etmesi sebebiyle İş Kanunun 25. Maddesinin şartlarının oluşmasına rağmen şirketin genel prensipleri ve işçinin alın terine saygıdan dolayı kıdem ve ihbar tazminatı ödenmek suretiyle 30/11/2014 tarihinde fesih edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

SGK'ya yazılan müzekkere cevabında davacının sigorta sicil dosyasının, davalı şirkete yazılan müzekkere cevabında davacıya ait şahsi sicil dosyasının sunulduğu görülmüştür.

Davalı tarafından sunulan, davacı tarafından imzalanan 30/11/2014 tarihli ibra belgesinde davacının davalı şirketten iş akdinin işverence feshedilmesi nedeni ile bütün ücret ve haklarından kalanını aldığını, çalışmasından dolayı yasal hakkı olan ücret, fazla mesai ücreti, yılık izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı, aynı nakdi yada sosyal bir hakkının kalmadığını. maddi ve manevi tazminat talebinin olmadığını beyan etmiş ve ibra belgesinin altına ihbar, kıdem ve yıllık izin ücretinin bankaya yatırılması kaydı ile şerh koyarak imzaladığı anlaşılmıştır. SGK'dan gelen sigorta sicil dosyasında, davacının 30/11/2014 tarihinde işyerinden ayrıldığı hususunda davalı işverenin bildirimde bulunduğu görülmüştür. Davalı ve davacı tanıklarının dinlenilmiştir.

İş sözleşmesi 30/11/2014 tarihinde fesih edilmiş, dava ise 25/12/2014 tarihinde İş Kanunun 20/1 maddesinde belirtilen bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İşyerinde fesih tarihi itibarı ile İş Kanunun 18/1 maddesi gereğince 30 dan fazla işçi çalışmaktadır. Hizmet cetveli ve iş sözleşmesi suretine göre, fesih tarihi itibarı ile davacının, davalı işyerinde İş Kanunun 18/1 maddesi gereğince altı aylık kıdemi mevcuttur.

Bu durumda, cevap lahiyasında iş sözleşmesinin geçerli sebeple fesih edildiğinin belirtilmesi, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesi nedeniyle davacının iş sözleşmesi davalı işveren tarafından geçerli sebebe dayanılarak fesih edilmiştir.

İş Kanunun 19/1 maddesine göre, "İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır."

Davalı işveren, fesih bildiriminde fesih sebebini açık ve kesin olarak belirtmemiştir. Böyle olunca davalı işveren İş Kanunun yukarıda belirtilen emredici kuralına aykırı olarak iş sözleşmesini fesih etmiş olup, yazılı bir fesih bildirimi mevcut değildir. 30/11/2014 tarihli ibraname fesih yazısı niteliğinde değildir. Kaldı ki fesih yazısı kabul edilse bile, fesih sebebi açık ve kesin olarak belirtilmemiştir. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmiştir.

İşyeri Sincan’da olduğundan yetki itirazı kabul edilmemiştir. Dava yukarıda belirtilen sebeple kabul edildiğinden, davalı tanığının talimatla dinlenilmesinden vazgeçilmiştir.

 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle

1-Davanın kabulüne , buna göre,

Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,

Davacının süresi içerisinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi de dikkate alınarak 4 aylık ücret tutarı olarak tespitine,

Davacının süresi içerisinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,

2-)Alınması lazım gelen 27.70TL.harçtan, davacının önceden yatırdığı 25,20TL harcın mahsubu ile geri kalan 2,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına

3-)Davacı tarafından ödenen 25,20TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı tarafından sarf edilen 92,00TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına.

4-) Davacı kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden1.500,00 TL. ücreti vekaletin, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.

5-) HMK m.333/1 gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine,dair,  Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı karar verildi.15/10/2015