18042022

İlave Ağaçlandırma Bedelinin İadesi

Dosya Kategorisi

T.C.

ANKARA
23. İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/2164

KARAR NO : 2022/667

 

DAVACI           : 

 

VEKİLİ             : Av. CANAN CEYRAN BEKTAŞOĞLU,

                          Simon Bolivar Cad. No: 21/2 Çankaya/ANKARA

 

DAVALI           Davacı şirket tarafından, Orman Genel Müdürlüğü'nce tahsil olunan ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Ankara 23. İdare Mahkemesinin 09.07.2021 tarih ve E:2020/2055, K:2021/1173 sayılı kararıyla idarenin işleminin iptaline karar verilmesine rağmen mahkeme kararının uygulanmaması nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarına karşılık fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 1.396.213,29 TL'si asıl alacak, 129.101,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.525.315,20 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 5.000,00 TL manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Usule ilişkin olarak davanın süre yönünden reddi gerektiği, esasa yönelik olarak da; 29.11.2021 tarihinde Ankara 23. İdare Mahkemesinin 09.07.2021 tarih ve E:2020/2055, K:2021/1173 sayılı kararına istinaden davacıya 1.533.577,73 TL ödeme yapıldığı, bu sebeple davanın konusuz kaldığı, tüzel kişilerin manevi şahsiyeti olmadığından manevi zarara uğramasının söz konusu olmadığı belirtilerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 11. İdare Mahkemesince, davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek, dava dosyası incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü:

Dava; davacı şirket tarafından, Orman Genel Müdürlüğünce tahsil olunan ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Ankara 23. İdare Mahkemesinin 09.07.2021 tarih ve E:2020/2055, K:2021/1173 sayılı kararıyla idarenin işleminin iptaline karar verilmesine rağmen mahkeme kararının uygulanmaması nedeniyle mahrum kaldığı parasal haklarına karşılık, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 1.396.213,29 TL'si asıl alacak, 129.101,91 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.525.315,20 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 5.000 TL manevi tazminatın zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Davanın 1.525.315,20 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden incelenmesinden;

İdari yargıda, açılan bir dava devam ederken, idarece menfaat ihlalini oluşturan durumun ortadan kaldırılması halinde, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulması, yerleşik yargı içtihalarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Bakılan davada, 1.525.315,20 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava devam etmekte iken, 29.11.2021 tarihinde Ankara 23. İdare Mahkemesinin 09.07.2021 tarih ve E:2020/2055, K:2021/1173 sayılı kararına istinaden davacıya 1.533.577,73 TL ödeme yapıldığı, yapılan incelemede davacının faiz isteminin de gerçekleştirildiği anlaşıldığından, maddi tazminat istemi yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmektedir.

 

Davanın 5.000,00-TL tutarındaki manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemi yönünden incelenmesinden;

 

Türkiye Cumhuriyet Anayasasının 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin Hukuk Devleti olduğu vurgulanmakta ve 138. maddesinin son fıkrasında; "Yasama ve Yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez." yolunda açık, kesin ve buyurucu bir kurala yer verilmektedir.
2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararların sonuçları" başlıklı 28. maddesinde; "1.Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. Ancak disiplin hükümleri saklıdır. 2.Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur. 3.Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. 4.Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
Hukuk devleti, bütün işlem ve eylemleri hukuka uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle kendini yükümlü sayan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, yargı denetimine açık, Anayasa'nın ve temel hukuk ilkelerinin bulunduğu bilincinde olan devlettir. Anayasanın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesi karşısında; idarenin maddi ve hukuki koşullara göre uygulanabilir nitelikte olan bir yargı kararını "aynen" ve "gecikmeksizin" uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmadığı gibi, biçimsel uygulama yöntemiyle yargı kararlarının etkisiz bırakılması yoluna gidilemeyeceği de açıktır. İdarenin, hukuka aykırı eylemlerde bulunması veya işlem tesis etmesi hâlinde, hukuka aykırı işlemi veya eylemi nedeniyle bir hakkın ihlaline sebebiyet verilmiş ise de ortaya çıkan hak ihlalinin giderilmesi ve doğan zararın tazmin edilmesi hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir.
Anayasa'da yer alan mevcut düzenlemeler ve bahsi geçen hukukun evrensel ilke ve esaslarının yanı sıra, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde; idarî işlem ve eylemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından tam yargı davası açılabileceği belirtilmiş, 12. maddesinde; ilgililerin haklarını ihlâl eden bir idarî işlem dolayısıyla doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi, ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması hâlinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilmelerine imkân tanınmış; 28. maddesinin 3. fıkrasında ise, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hâllerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde, idarelerin idare mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre gecikmeksizin işlem tesis etmeye mecbur oldukları, ayrıca mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyecekleri ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyecekleri düzenleme altına alınmıştır.

4-Fazladan yatırılan 25.792,41 TL karar harcı ile artan posta giderinin kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,

5-Davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden konusu kalmayan maddi tazminat yönünden A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücreti ve kabul edilen manevi tazminat yönünden A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,

6-Bu kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.