Tüketici Hukuku

29Ara2008

Ayıplı mal.

Dosya Kategorisi Tüketici Hukuku

T.C. ANKARA 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

ESAS NO: 2007/481

KARAR NO: 2008/141

 

YARGILAMA GEREKÇE:

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun 4 ve 13 maddelerine dayalı ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesine ilişkindir.

Dava konusu araca ait fatura, trafik tescil belgesi örneği, servis kayıtları, ihtarname, Ankara 2. Tüketici Mahkemesinin 2007/37 D. İş sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve diğer belgeler dosyada mevcuttur.

4822 s. K ile değişik 4077 sayılı TKHK 1. maddesinde bu kanunun amacının, kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tamin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemler almak ve tüketicilerin kendilerinin koruyucu girimlerini özendirmek ve bu konusdaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemek olduğu, 2. maddesinde bu Kanunun 1. maddesinde belirtilen amaçla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birinin oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığı belirtilmiştir.

Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiler tüketicidir (4077 s. K m.3/e). Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlem tüketici işlemi sayılır (4077 s. K m.3/h).

Mevcut olayda, davacı(tüketici) davalılar (satıcı) konumunda bulunmakta olup, yapılan satış sözleşmesi 4077 s.K. m.1 kapsamında tüketici işlemi niteliğindedir. Tüketici Mahkelemeri bu tür ihtilaflarda görevlidir.

Satışa sunulan bir ürünün ambalajında etiketinde tanıtma ve kullanma kılavuzunda ürünle ilgili reklam ve ilanlarda, satıcı tarafından belirtilen hususların ve özelliklerin üründe bulunmaması veya tahsis ya da kullanım amacı bakımından malın değerinin veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi hukuki veya ekonomik eksiklikler ayıp sayılır. Bu eksiklikleri taşıyan mal ve ürünler ise ayıplı mal sayılır (4077 s.K m.4/1). Üründe mevcut olan ayıp, açık veya gizli olabilir. Satılan üründe var olan ve gözle görülebilen, ilk bakışta fark edilebilen ayıplar açık ayıp sayılır ve bu tür ayıpların malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içerisinde satıcıya bildirimi zorunludur.

Dış muayene ile tespit edilemeyen ve malın kullanımı ile birlikte zaman içerisinde ortaya çıkan veya çok detaylı teknik inceleme sonucu anlaşılabilen ayıplar, gizli ayıp sayılır. Daha uzun bir süre için sorumluluk üstlenilmemiş ise ayıplı maldan sorumluluk ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımına tabidir. Ancak satılan malın ayıbı, satıcının ağır kusuru veya hilesi ile gizlenmişse satıcı zaman aşımı süresinden yararlanamaz (4077 s.K. m.4/4). Ürün birden fazla parçadan ibaret ise, ayıplı parçanın yokluğu, diğer parçaların kullanımını etkiliyorsa, ayıbın tüm ürünü kapsadığı kabul edilir.

Malın ayıplı olması durumunda tüketici bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesini veya ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını ya da ücretsiz olarak onarım isteme hakkına sahiptir. Burada seçim hakkı tüketiciye ait olup, tüketiciye seçim yaptığı talebi değiştirmeye zorlamak yasal olarak mümkün değildir (4077 s.K. m.4/II).

Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydıyla 1 yıl içinde aynı arızanın 2'den fazla tekrarlanması (en az 3 kez) veya farklı arızaların 4'den fazla (5 kez) meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içinde farklı arızaların 6'den fazla olması (7 kez) durumunda bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması halinde tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi yapılmasını talep edebilir (4077 s.K m.13, Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik m.14. Bu yönetmelik R.G: 14.06.2003-25138 sayıda yayımlanmıştır).

Tüketici bu gibi hallerde ilk tercih hakkını onarım yöününde kullanmış olmasına rağmen bilahare aynı arızalar tekrar ettiğinden veya meydana gelen bir arızanın önemli olduğu anlaşıldığından onarımdan vezgeçerek araç bedelinin iadesini isteyebilir (13 H.D. 17/10/2006, 9885/13695 Bu karar için bkz. YKD C. 33,S.4, Nisan 2007, s. 696)

Dava konusu araç 17/10/2006 tarihinde davalı tarafından 236.160,55 YTL'ye satın alınmıştır. Dosyadaki servis kayıtlarının incelenmesinde; aracın 12/01/2007 ila 09/05/2007 (yaklaşık 4 ay) arasında fren sistemindeki arıza nedeniyle 3 kez, klima arızası nedeniyle 1 kez ve diğer arızalar nedeniyle 1 kez olmak üzere toplem 5 kez servise gittiği ve onarım gördüğü anlaşılmıştır.

Mahallinde tüm delillerin sağlıklı biçimde değerlendirilmesi ve üründe ayıp olup olmadığı varsa niteliğinin tespiti bakımından uzman bilirkişi kurulu marifetiyle keşif icra edilmiş olup, teknik bilirkişi kurulu ayrıntılı ve gerekçeli raporunu dosyaya sunmuştur.

Bilirkişi kurulu 05/12/207 tarihli rapor ve 11/02/2008 tarihli ek raporlarında; dava konuru 06 KH 939 plaka sayılı arasın 17/10/2006 tarih ve 517030 seri nolu fatura ile davalı taraftan 26.160,55 YTL bedellle satın aldındığını, 12/01/2007 tarihinde 09/05/2007 tarihine kadar 4 aylık sürede araç 10.000 km kullanılmış olup, fren arızaları nedeniyle 3 kez, periyodik bakım için 1 kez, amortisör değişimi olmak için1 kez, klimanın soğutmaması nedeniyle 1 kez servise gittiğini, klima arızasının meydana gelmesi üzerine tüketicinin onarım istemediği ve aracın yenisi ile dğişiminin talep ettiğini, fren sistemindeki ses kaynağının aşınan balatalar olduğunu, araçtaki kompresör arızasının ise imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğunu, tüketicinin bunda herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, arızanın kullanımdan kaynaklanmadığını, alınan aracın niteliği, marka model ve tipi nazara alındığında özel amaçla satın alındığını, prestij, konfor ve keyif verici sürüş özellikleri nedeniyle tercih edildiğini, bu tür bir araçta klimas arızasının önemli nitelikte ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiştlerdir.

Bilirkişi kurulu raporu ve yapılan inceleme,doya kapsamına uygun bulunmuştur. Davalı tarafların bilirkişi raporuna yaptıkları itirazlar ve yeniden bilirkişi incelemesi talepleri bu nedenle reddedilmiştir.

Tüketici, Yasanın açık hükmü göz önüne alındığında doğrudan ücretsiz değiştirme hakkını kullanabilir. Aracın modelinin eski olması Yasl seçimlik haklarından birini kullanan davacının bu isteminin karşılanmamsına neden olarak gösterilemez. Kanun ve Yönetmelik açıkça tüketici tercihini ön planda tutmakta, değiştirme hakkının kullanılması durumunda bu hakkın yerine getrilmesini sınırlayan herhangi bir hüküm getirmemektedir. Aynı şekilde hükme konu malın bulunmaması halinde İ.İ.K 24 md.nin her zman için uygulama imkanı vardır. Bu halde menkul malın değeri ihtilaflı bulunduğu takdirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre değer tesğit ve takdir edilir. Ayrıca 4077 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği ilk halinde ve 4822 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nazara alındığında aracın kullanım bedelinin indirilmesine yönelik Yasada herhangi bir hüküm mevcut değildir. Kaldı ki satıcı satış tarihinden itibaren tüketicinin ödemiş olduğu bedeli kullanmaktadır. Bu durumda malın değiştirilmesi nedeniyle satıcı kullanma bedeli, tüketici de ödenen tutar için faiz isteyemez. Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.06.2005 tarih, 2005/4-309 Esas, 2005/391 sayılı kararında bu husus açıkça ifade edilmiştir.

Burada üzerinde durulması gereken önemli bir husus karar kesinleştiğinde infaz aşamasındayenisi ile değişim kararı verilen (mevcut davada aynı model ve nitelikte tüm masrafları davalıya ait olmak üzere sıfır km araç) aynı model ve nitelikte sıfır km araç bulunmaması halinde infaz işleminin nasıl yapılması gerektiğidir. Böyle bir durumda aracın sıfır km yenisi mevcut değilse, öncelikle alındığı tarih itibariyle aracın tüm özellik ve nitelikleri tespit edildikten sonra infaz tarihi itibariyle o an için piyasada olan aracın muadilini tespit etmek olmalıdır. Bu tespit edildikten sonra dava konusu edilen araçta bulunmayan ekstra donanımlar varsa, örneğin dava konusu araçta 6 hava yastığı varken, muadili olan infaz tarihindeki sıfır km yenisinde 8 hava yastığı mevcut olması halinde fazladan konulan bu iki hava yastığının değerinin fiyattan indirilmesi gerekir. Önemle belirtmek gerekir ki değişimine karar veilen aracın sıfır km yenisi bulunmadığı için icra aşamasında rayiç değer tespiti yapılırken bu değer hiç bir şekilde aracın faturadaki değerinden daha düşük gösterilemez. Yasa koyucunun buradaki amacı değişimle aynı model ve nitelikte yeni bir araco tüketiciye vermektir. 2. el piyasa değeri belirlenerek icra tarafından bunun ödeneceğinin kararlaştırılması halinde,tüketici aleyhine sonuç doğuracağı ve Yasa koyucunun böyle bir amacı arzu etmediği açıktır. Kaldı ki bu durum, Yüksek Yargıtay'ın yukarıda zikredilen Hukuk Genel Kurulu kararında da açıkça ifade edilmiştir.

Sonuç olarak değişimine karar verilen aracın sıfır km yenisi mevcut değil ise, fatura değerinden az olmamak üzere (mevcut davada 236.160,55 YTL) muadili olan araç test edilerek varsa ekstra donanım fark bedeli indirilerek değer tespitinin yapılması zorunludur.

Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu aracın davalı tarafçe davacıya satışının yapıldığı, araç alındıktan sonra, fren sisteminde ve klima sisteminde önemli arızalar meydana geldiği, özellikle klima kompresör arızasının imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğu, tüketicinin bu olayda herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı, alınan aracın marka model, niteliği ve satış bedeli nazara alındığında, toplumda ve alıcı için prestij araç olduğu, ayrıca sürüş keyfi ve konfor yönüyle üstün özellikler taşıdığı, bu aracın tercihinde fiyatına rağmen bu unsurların önemli olduğu, bu nitelikteki bir araçta klima arızasının önemli nitelikte ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiği, mahkememizce de bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere bu nitelikteki arızanın önemli bir arıza olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın davasının kabulüne, dava konusu aracın tüm masrafı davalı taraflara ait olmak üzere aynı model (sıfır kilometre) ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine, muadili olan aracın infaz aşamasında imalatının son bulmuş olması halinde, yukarıca belirtildiği şekilde rayiç değer tespiti yapılarak davacı tarafa iade edilmesi gerektiğine karar vermek gerekmiştir.

 

HÜKÜM:

1-Davanın KABULÜNE,

2-Dava konusu 06 KH 939 plaka sayılı Mercedes BenzCLS 350 model otomobilin sıfır km AYIPSIZ YENİSİ İŞE DEĞİŞTİRİLMESİNE,

3-Tüm masrafların davalı taraflarca karşılanmasına, davalıların müteselsilen sorumlu olduklarının tespitine,

4-Davacı taraf kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T 12. madde uyarınca hesaplanan 16.946,42 YTL ücreti vekaletin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,

5-Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan aşağıda dökümü yazılan 886,61 YTL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,

6-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,

7-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken14,00 YTL başvurma, 12.752,67 YTL nispi karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 12.766,67 YTL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle hazineye irat kaydedilmesine,

Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/03/2008