İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

13Nis2014

Alacak Davası

Dosya Kategorisi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C. ANKARA 3. İŞ MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2011/1154 Esas

KARAR NO : 2014/600

DAVACI VEKİLİ : Av. CANAN CEYRAN - Simon Bolivar Cad.No:21/2 Çankaya/ ANKARA

DAVA : Alacak

DAVA TARİHİ :15/12/2011

AKDİN FESİH TARİHİ :31.10.2011

KARAR TARİHİ :28/04/2014

GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 29/04/2014

 

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili, dava dilekçesinde ve duruşmada özetle; 07.02.2001 tarihinde M. A.Ş'de yazılım uzmanı olarak çalışmaya başlayan müvekkilinin çalışması devam ederken firmanın H. A.Ş.'ye devredildiğini, yine kendisine sorulmadan sigortasının O. yazılım A.Ş.'den gösterilmeye başlandığı, ücretleri ödenmediği için iş akdini haklı nedenlerle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ve işçilik alacakları talebinde bulunmuştur.

Davalı O. Firması davacının ücretlerinin ve diğer özlük haklarının ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı H. A.Ş. ise M. firmasının sözleşme şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle devrin gerçekleşmediğini, davacının M. firmasından ayrıldıktan sonra kendi firmasında çalışmak için başvuruda bulunduğunu, cevap dilekçesinde işe gelmediği için sözleşmenin sona erdiğini söylemişlerse de sonraki aşamada gerçeğin davacının haksız olarak iş akdinin feshinden kaynaklandığı savunması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacının SGK sicil dosyası, işyerinden özlük dosyası getirtilmiştir. Bunu yanı sıra Ticaret Sicil Memurluğundan her iki davalı şirketin kayıtları araştırıldığında O. firmasının ortakları arasında diğer davalı firmanın bir kısım ortakları ve bizzat firmanın kendisi bulunduğu anlaşılmıştır.

Yine banka ödeme belgeleri celb olunmuştur.

Davacının duruşmada dinlenen ve talimatla dinlenen tanıklar şirketlerin arasında organik bağ olunduğu, davacının aylık ücretinin 3.600,00 TL olduğu beyanlarında bulunmuştur. Banka kayıtları da bu beyanları doğrular mahiyettedir.

Hesap yönünden bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmıştır.

Davalı taraf savunmalarında M. firmasında davacının izin belgelerinin bulunabileceği belirtmiş, firmanın iflas ettiği anlaşılmakla yapılan yazışmalarda davacıya ait yıllık izin belgelerinin firmanın belgelerinin bulunduğu depoda olmadığı iflas idare memurluğunca bildirilmiştir.

Dosyaya getirtilen Ticaret sicil kayıtları, tanık beyanları, özlük dosyası dikkate alındığında davacının işçi devri şeklinde işyeri ile birlikte fiilen H. firmasına devrinin sağlandığı, her iki davalı firma arasında organik bağ bulunduğu anlaşıldığından M. firması dönemindeki çalışmalar dahi edilmek sureti ile davacının tüm dönem işçilik alacaklarının hesaplanması ve her iki davalının birlikte sorumlu olması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdinin feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatına da hak kazandığı bunu yanısıra işverence ispatı gereken yıllık izin kayıt belgeleri sunamaması karşısında yıllık izin ücretine de hak kazanacağı Mahkememiz sonuca ulaşmıştır. Davalı tarafların cevap dilekçeleri 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanunun yürürlüğünden sonra verilmiş dilekçelerdir. Bu dönemde artık yemin deliline dayanan tarafın buna açıkça göstermesi gerekmektedir. Davalı delillerinde de bu husus bulunmamaktadır. Zaten HMK 227 ve 318 maddeleri gözetildiğinde davalı taraf süresinde açık bir yemin teklifinde bulunmamıştır. Diğer yandan 6100 sayılı HMK da hakime tamamlayıcı yemin konusunda bir düzenleme de olmadığından Mahkememizce bu şekilde bir teklif bulunulması düşünülmemiştir.

Tanık beyanlarına göre davacının hafta tatili ve genel tatillerde çalışmadığı belirlendiğinden bu yöndeki talebin reddi gerekmiştir.

Davacı tarafça yargılama devam ederken 3.400,00 TL'lik ücret ödemesi yapıldığı belirtildiğinden bu meblağ brüte çevrilmiş (3.400,00 / 0,7165 = 4.745,28 TL ) bilirkişi tarafında belirlenen miktarda çıkartıldığında ( 10048,86 - 4745,28 = 5303,58 TL) davanın alabileceği ücret miktarı yeniden belirlenmiştir. Ancak dava açıldıktan sonra ödeme yapıldığından bu nedenle yapılan red yönünden davacı aleyhine avukatlık ücreti hükmedilmemiştir.

 

HÜKÜM:

1-Davanın kısmen kabulüne,kısmen reddine,

Kıdem tazminatı olarak brüt 29319,40 TL nin akdin fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ,

Ücret alacağı olarak brüt 5303,58 TL nın temerrüt tarihi 11/11/2011 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte,

Yıllık ücretli izin alacağı olarak brüt 26462,00TL temerrüt tarihi 11/11/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ,davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, yasal kesintilerin ödeme sırasında nazara alınmasına,fazlaya dair ücret talebi ile hafta tatili ve genel tatil alacağı taleplerinin reddine,

Karar harcı olarak belirlenen 4.172,72 TL'den peÅŸin olarak alınan mahsubu ile bakiye karar harcı 3.216,07TL'nin davalılardan müteselsilen  hazine yararına tahsiline,

Peşin harç olarak alınan 956,65 TL'nin davalılardan mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine,

AAÜT gereğince davacı yararına belirlenen 7.019,35 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, red olunan kısım yönünden davalılar yararına belirlenen 400,00 TL'nin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,

Davacı tarafça yapılan 683,50 TL yargılama giderinin davayı red oranı ve davalı tarafların yaptığı masraf da göz önüne alınarak 650,00 TL'sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Karar kesinleştiğinde tarafların kalan gider avanslarının iadesine,

 

İlişkin ekli karar, tefhimden itibaren davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı 8 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen tefhim kılındı.29/04/2014